Almanya’da Yürürlüğe Giren Tedarik Zincirlerinde Özen Yükümlülüğü Kanunu

Sizi yakın zamanda Almanya’da yürürlüğe giren Tedarik Zincirlerinde Özen Yükümlülüğü Kanunu (“Tedarik Zinciri Kanunu”) hakkında bilgilendirmek isteriz.

I. GENEL BAKIŞ

Kitle iletişim araçları ile yaratılan farkındalık ve bilhassa az gelişmiş ülkelerde meydana gelen insan hakları ihlalleri ile çevresel felaketlerin mağdurları hakkında oluşan küresel kamuoyu sonucunda çok uluslu şirketler için daha sıkı birtakım yükümlülükler getirme ihtiyacı giderek artmaktadır.

Bu doğrultuda Alman hükumetinin Birleşmiş Milletler’in 2016’da yayımladığı İnsan Hakları ve İş Dünyası Rehberi’ni uygulamaya koyma çabalarına destek veren Alman parlamentosu, 16 Temmuz 2021’de Tedarik Zinciri Kanunu’nu kabul etmiştir.

Bu noktada Tedarik Zinciri Kanunu’nun sizin için ne anlama geldiğine değinmeden önce Alman parlamentosunun bu trende uyan tek kurum olmadığına değinmek ve yakın zamanda Avrupa Birliği genelinde yürürlüğe girmesi gündemde olan insan hakları özen yükümlülüğü direktifi üzerindeki çalışmaların da tüm hızıyla devam ettiğini belirtmek isteriz.

II. AMAÇ VE KONU

Tedarik Zinciri Kanunu, kapsamına giren şirketlerin insan haklarına ve çevresel haklara özen gösterme yükümlülüklerini yerine getirmelerini ve tedarik zincirlerini sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde işletmek için iyi bir yönetime sahip olmalarını sağlamayı amaçlamaktadır.

Tedarik Zinciri Kanunu, Tedarik Zinciri Kanunu anlamında tedarik zincirini tanımlamakta ve şirketlerin tüm ürün ve hizmetlerine atıfta bulunmaktadır.

Bu doğrultuda tedarik zinciri, hammaddelerin çıkarılmasından nihai ürünün nihai müşteriye teslimine kadar ürünlerin üretilmesi ve hizmetlerin sunulması için gerekli olan yurtiçindeki ve yurtdışındaki tüm adımları kapsamakta olup bir şirketin kendi faaliyet alanında gerçekleştirdiği iş ve işlemlerin yanında doğrudan tedarikçilerin ve dolaylı tedarikçilerin eylemlerini de içermektedir.

Buna göre şirketler, insan hakları ihlallerini önlemek ve belirli çevre standartlarına uymak için tedarik zincirlerinin her adımında gerekli özeni göstermekle yükümlüdür.

III. ETKİLENECEK ŞİRKETLER

Yukarıda verilen bilgiler ışığında Tedarik Zinciri Kanunu hükümleri, 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren merkezi Almanya’da olan veya Almanya’da bir şubesi bulunan ve yine Almanya’da en az 3.000 çalışanı olan tüm şirketler ile bu şirketlerin gerek doğrudan gerekse dolaylı tüm tedarikçileri için uygulama alanı bulacaktır.

1 Ocak 2024’ten itibaren Tedarik Zinciri Kanunu hükümleri, merkezi Almanya’da olan veya Almanya’da bir şubesi bulunan ve yine Almanya’da en az 1.000 çalışanı olan tüm şirketler ile bu şirketlerin gerek doğrudan gerekse dolaylı tüm tedarikçileri için uygulanacaktır.

Bu doğrultuda halihazırda Alman şirketlerine mal ve hizmet tedarik etmekte olan Türk şirketlerinin gerek çevreyi kirletmeme gerekse insan hakkı ihlallerini engelleme noktasında

(i) risk yönetim sistemleri tesis etmek,

(ii) düzenli risk analizleri yapmak,

(iii) ilkesel bildirgeler hazırlamak,

(iv) gerek kendi faaliyet alanları gerekse doğrudan tedarikçileri için önleyici ve iyileştirici tedbirler almak,

(v) şikayet prosedürleri tesis etmek,

(vi) dolaylı tedarikçi kaynaklı riskler ile ilgili olarak özen yükümlülüklerini yerine getirmek ve

(vii) tüm bu hususları düzenli ve Almanca olarak belgelemek ve raporlamak

ile yükümlü olan iş ortaklarıyla ticari ilişkilerini sürdürebilmek için adeta bir Alman şirketi gibi yükümlülük altına girmesi gerekebilecektir.

Bu noktada Tedarik Zinciri Kanunu uyarınca fiili koşullardan hareketle yukarıda belirtilen yükümlülüklerin ihlalinin yakın olduğu noktasında yeterli ihtimal bulunan herhangi bir durumun insan haklarıyla veya çevreyle ilgili bir riskin varlığından söz etmek için yeterli olduğunu belirtmek isteriz.

Kanunun pratikte ne şekilde uygulanacağı henüz netleşmediğinden pek çok husus belirsizliğini korumakla birlikte Tedarik Zinciri Kanunu uyarınca yetkili makamın Alman Federal Ekonomi ve İhracat Kontrol Ofisi olacağını ve yetkili makamın hem Tedarik Zinciri Kanunu’nu hem de yürürlüğe girecek ikincil mevzuatı uygulamakla yükümlü olacağını ifade etmek isteriz.

Bununla birlikte konunun Alman şirketleri açısından önemini ortaya koymak adına Tedarik Zinciri Kanunu’nda düzenlenen önleyici tedbirleri yerine getirmeyen ve/veya yukarıda belirtilen yükümlülüklere uymayan şirketlerin 100.000,00 EUR (yüz bin Euro)’dan 800.000,00 EUR (sekiz yüz bin Euro)’ya kadar idari para cezasına çarptırılabileceğini, işbu idari para cezasının, ilgili şirketin yıllık ortalama cirosunun 400.000.000,00 EUR (dört yüz milyon Euro)’dan fazla olduğu durumlarda ise ilgili şirketin yıllık ortalama cirosunun %2 (yüzde iki)’sine kadar çıkabileceği hususunun altını çizmek isteriz. Bu noktada işbu tutar hesaplanırken ilgili şirketin bağlı olduğu şirketler topluluğu bünyesinde yer alan tüm şirketlerin son üç yıllık cirolarının ortalaması dikkate alınacaktır.

Herhangi bir sorunuz olması halinde bize ulaşabilirsiniz.

Yaşar Law Office

Bize Ulaşın:

Karanfil Sokak, No: 13 

Levent, Beşiktaş, İstanbul

+90 212 401 4240

info@yasarlaw.com

Bize Ulaşın:

859. Sokak, No: 4/303

Cumhuriyet Bulvarı, Konak, İzmir

+90 212 401 4240

info@yasarlaw.com

Scroll to top